3 Eylül 2014 Çarşamba

Can Dündar'dan Erdoğan'a büyük rest!

Cumhuriyet Yazarı Can Dündar, dün kapatılan 25 Aralık soruşturması sonrası bugünkü yazısında "25 Aralık kapatılmaz, kaçış yok, sonunda yargılanacaksınız" diye yazdı...

Daha önce de "Erdoğan yargılanacaktır" diye yazan Can Dündar, Erdoğan tarafından dava edilmiş ama davayı kaybetmişti.
Dündar, 25 Aralık soruşturmasının önceki gün kapatılması sonrası yine benzer bir yazdı. Can Dündar, "kaçış yok, sonunda yargılanacaksınız" dedi.
İşte Can Dündar'ın Cumhuriyet'teki yazısından ilgili bölüm;
Ne komik görüntü:
25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakub Saygılı’yı Emniyet takibe alıyor.
Yıllarca takip eğitimi veren Saygılı, takip ekibini hemen fark edip atlatıyor. Ardından da dalga geçmek için tweet atıyor:
“Bir takip eğiticisine bir çaylak… Alındım doğrusu…”
Sonra, panikleyen “çaylak”a yardımcı olmaya karar veriyor:
“Endişe etmeyin, Halkalı Kent Hastanesi’nde serum yiyorum. Bitince gelirim.”
Emniyet’in haline bakar mısınız?
Ne hazin durum:
Genel Başkan seçildiği kongrede, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkına uzanacak eli, kardeşimizin olsa koparırız” diyerek işe başlayan Davutoğlu’nun ilk icraatı, tüyü bitmemiş yetimin hakkına uzanan ellerdeki zinciri çözmek oluyor.
Hükümet, hırsızı salıverirken, onu yakalayan polisin elini zincirliyor.
Devletin haline bakar mısınız?
Ne vahim manzara:
25 Aralık fezlekesini satır satır okudum; uzun bir yazı dizisiyle sizlerle paylaştım. 900 sayfanın herhangi bir satırındaki iddia bana yöneltilse dünyayı ayağa kaldırır, suçsuzluğumu ispatlamak için “Hodri meydan, gelin soruşturun” derdim.
900 sayfada hırsızlıkla suçlananlar ne yaptı:
İddiayı belgeleyen polisleri görevden aldı.
İddiayı soruşturan savcıyı sürdü.
İddia dosyasına yayın yasağı koydu.
İddiayı yazanlara dava açtı.
Ve nihayet kendilerine takipsizlik kararı çıkarttırdı.
Şimdi de dosyayı hepten kapatmak için, yolsuzluğu soruşturan polisleri tutukluyorlar.
Peşinden delilleri, belgeleri yok edecekler.
Unutulmasını bekleyecekler.
Türkiye’nin haline bakar mısınız?
Ne nafile çaba:
İstediğiniz kadar yakın, silin, imha edin o ses kayıtlarını, dosyaları, fotoğrafları...
Hepsi dinlendi, okundu, görüldü, kopyalandı, kaydedildi bir kere; ebediyen yok etmeniz imkânsız...
Şehir şehir, sokak sokak, hane hane, oda oda, bilgisayar bilgisayar basıp silseniz; yine de nereye gitseniz, gelecek peşinizden; ille çıkacak karşınıza, valla sorulacak hesabı…
Kaçış yok; sonunda yargılanacaksınız.

Kaynak ulusalpost